Ana içeriğe atla

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI (YKS) SINAV STRESİ İLE BAŞETMENİN YOLLARI



                 

   SINAV STRESİ İLE BAŞ ETMENİN YOLLARI    

       Birçoğumuz için telaşlı, stresli yaşam içinde rahatlamanın (gevşemenin) önemini ve yerini fark edemiyoruz. Özellikle stresin bize verdiği etkiyi sınav öncesi dönemde daha fazla hissediyor ve kaygı düzeyimizi arttırarak, başarımızı gölgelemesine neden oluyoruz.

 Bu hafta sonu Yükseköğretim Kurumları (YKS) sınavına girmeden önce sınav stresi ile nasıl baş edebileceğinize dair bilgiler vereceğiz. 

  Özellikle sınav öncesinde  yapılması gerekenler;


Sınav  öncesindeki günler için  yapılacaklar listesi oluşturulabilir

 Her şeyi gözden geçirmek yerine sizin için önemli bir kaç konuyu tekrar edebilirsiniz

Dengeli beslenme ve yeteri kadar sıvı tüketimine dikkat edilmelidir.

Çay, kahve, kola gibi içecekler gerginliği artırıp, uykusuzluğa neden olabileceği için bunlardan uzak durulmalıdır.
Sindirimi zor besinler tüketilmemelidir.

·  Fiziksel aktivitenizi artırabilirsiniz.

Ders çalışırken fazlasıyla kapalı mekanda, hareketsiz kaldınız. Dışarıda yürüyüş yapmak, bisiklete binmek gibi yorucu olmayan egzersizler sizi rahatlatacak, kaygı düzeyinizi  azaltacaktır. Ancak yaralanma riski taşıyan sporlardan uzak durunuz.

  • Sınavdan önce iyi bir uyku önemlidir.

  • Sıcak su, gevşemenize ve çabuk uykuya geçmenize yardımcı olacaktır bu yüzden yatmadan önce sıcak bir duş alabilirsiniz.
Artık ders çalışmayı bırakmalısınız. Müzik dinlemek, resim yapmak, şarkı söylemek gibi rahatlamanızı sağlayan bir aktivite ile vakit geçirebilirsiniz .
Sınavla ilgili olan   telefon görüşmelerinden uzak durmalısınız.  Telefon görüşmeleri  stresinizin artmasına sebep olacaktır.
Uyumadan 2-3 saat öncesinde TV, tablet, bilgisayar  kullanımını bırakmalısınız, çünkü ekrandan gelen beyaz ışık uykuyu düzenleyen melatonin hormonunun salınımını azaltacaktır.
Uyumadan önce derin nefes egzersizleri yapabilirsiniz. Derin nefes egzersizleri vücudun gevşeyip uykuya geçmesini kolaylaştırır. Elinizi karnınızın ve kaburgalarınızın  birleştiği yere (diyaframınızın üzerine) koymalısınız. Burnunuzdan derin bir nefes alın, elinizin altında karnınızın yukarı doğru hareketini hissedin 3’e kadar sayın ve sonra ağzınızdan ıslık çalarmış gibi nefesinizi yavaşça verin.Bunu 10 kez tekrarlayınız.
Gevşeme egzersizleri yapabilirsiniz. Bu egzersizler stresinizi azaltır ve uykuya geçişinizi kolaylaştırır. Ayak parmaklarınızla başlayın, onları 5 saniye boyunca kasabildiğiniz kadar kasılı tutun, sonra 5 saniye gevşemiş pozisyonda bekleyin. Sonra aynı yöntemi, ayaklar, bacaklar, kalçalar, karın, sırt, omuzlar, boyun ve yüz gibi vücut bölgelerine uygulayabilirsiniz. Kaslarınızdaki kasılmanın ardından gelen gevşemeyi hissedin.
Sınavdan önceki gece iyi  bir uyku için, alışık olduğunuz saatten önce yatağa girmenize  gerek yoktur. Yataktayken sınavı düşünmek yerine yapacağınız tatili veya güzel bir anınızı düşünmek sizi rahatlatacaktır.


              Sınav günü!


·Sabah rutininize devam etmelisiniz.

Uyandığınızda muhtemelen stresli olacaksınız. Bu çok normal. Gevşemek için bir duş alabilirsiniz. Sınava giderken kendinizi en rahat hissettiğiniz kıyafetlerinizi giyebilirsiniz. Sağlıklı bir kahvaltı yapıp, yeteri kadar sıvı tüketmeyi ihmal etmeyiniz.

·Gevşeme tekniklerini kullanabilirsiniz.


Panik olduğunuzu hissettiğinizde gevşeme tekniklerini kullanabilirsiniz.  Gözlerinizi kapatın ve sizi rahatlatacak bir şeyler düşünün. Burundan sakin ve derin bir nefes alın ve mum üfler gibi ve sakince verin. 5-6 kez tekrarlayın. Bu egzersiz, stresle artmış olan kalp atışlarını ve kan basıncını azaltarak normale dönmesini sağlayacaktır.  


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FİZYOTERAPİ MESLEĞİ HAKKINDA

Fizyoterapist  :Sağlıklı bireyin yaralanmasının önlenmesinde/sağlık durumunun devamlılığının korunmasında,yaşam kalitesinin ve süresinin uzatılmasında önleyici ve koruyucu rehabilitasyonu sağlayan;her türlü yaralanma yada hastalık sonrasında ortaya çıkan hareket bozukluklarında,yaşlılıkta ağrı ve fonksiyon bozukluklarında,fizyoterapiye özel değerlendirme ve tedavi yöntemlerini planlayan ve uygulayan,sağlık ve yaşam kalitesini arttıran uzman sağlık çalışanıdır.   Fizyoterapi mesleğinin   tarihçesi modern anlamda 19 y.y.'da İngiltere ve ABD'de,poliomyelit hastalığı ve I. Dünya Savaşı sonrasında başlamıştır. Dünyada yaklaşık 100 yıllık ,ülkemizde de 50 yıllık bir geçmişi vardır. Türkiye’de fizyoterapistlik mesleği, ilk kez Hacettepe Üniversitesi’nde başlamıştır. Onursal Rektör Prof. Dr. İhsan Doğramacı tarafından (Hacettepe Tıp Fakültesinden önce kurulmuştur. ) Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu’nun 1961 yılında kurulmas...

FİZYOTERAPİ MESLEĞİ HAKKINDA

Sevgili üniversite adayları Büyük emeklerle hazırlandığınız üniversiteye giriş sınav sonucunuz artık elinizde... Hepinizi gösterdiğiniz başarı ve sabırla çalışma azminizden dolayı kutluyoruz. Umuyoruz ki gün gelecek aynı azimle çalışarak hayal ettiğiniz hedeflerinize ulaşmış bulacaksınız kendinizi. Bazen bu yol hiç ummadığınız bir yol da olsa... Heryıl sayısı hızla artan fizyoterapistler, bu yıl 67 üniversitede yetiştirilecekler. Size bu konuda bir kılavuz olabilmesi amacıyla hazırladığımız üniversitelerin fizyoterapi ve rehabilitasyon bilgilerini vermek istiyoruz. Köklü, öğretim elemanı kadrosu yüksek ve deneyimli, bünyesinde hastanesi ve staj olanakları bulunan bölümlerimizi tercih etmenizi tavsiye ediyoruz. Bu bölümlerin web sayfalarını mutlaka inceleyin. Yolunuz açık, başarılarınız daim olsun. Fizyoterapist   :Sağlıklı bireyin yaralanmasının önlenmesinde/sağlık durumunun devamlılığının korunmasında,yaşam kalitesinin ve süresinin uzatılmasında önleyic...

OSTEOPOROZDA FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYONUN ÖNEMİ

OSTEOPOROZDA  FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYONUN ÖNEMİ Osteoporoz düşük kemik kütlesi ve kemik mimari dokusunun mikro yapısının bozulmasına bağlı kemik kırılganlığının artmasıyla karakterize ,sistemik ve sık rastlanan kas iskelet sistemi hastalığıdır. Osteoporoz dünya çapında en yaygın görülen metabolik kemik hastalığı olup, yaygın görülen  ciddi bir halk sağlığı problemi olarak gözlenmektedir.Kemik mineral yoğunluğundaki (KMY) azalma prevelansı ilerleyen yaşla birlikte artış göstermektedir. Erişkin dönemde Osteoporoz fizyolojik olarak; *P ostmenapozal (Tip 1)   *Yaşlanmaya bağlı gelişen (Tip–2) olarak ortaya çıkar.  Osteoporoza bağlı klinik bulgular; **Ağrı , osteoporozda klinik bulgular arasında yer alan önemli bir faktördür. Sıklıkla hareket veya ağırlık kaldırma sırasında belirginleşen künt karakterdedir. Osteoporoza bağlı gelişen postür bozuklukları, ligamentlerde gerilme veya kronik vertebra kırıkları nedeniyle ağrı ortaya çıkab...