Ana içeriğe atla

COVİD-19 GÜNLÜKLERİ-3


COVİD-19 GÜNLÜKLERİ-3


Eşim, ben ve kızım pozitif olduğumuz için odalarımızı ayırmadık. Bu dönemi üçümüz bir arada geçirdik. Eşimin mesleki sorumlulukları gereği internet ortamında yapılan toplantılara katılım göstermesi gerekiyordu ve hastalanmış olmasına rağmen toplantılara katılmaya devam etti. Bende bu döneminde Açık Öğretim üniversitesi Sosyoloji bölümünde 4. Sınıf öğrencisyim ve 9 dersimin final sınavlarına girdim. Kızım 12. Sınıf olduğu için üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanıyor ve o da kendini toparlar toparlamaz ders çalışmaya başladı.  Aslında hayatımızdaki iş, hobi gibi bizi hayata bağlayan gayeleri devam ettirmek kendimizi daha iyi hissetmemize neden oldu. Özellikle bizim gibi evde karantina dönemini yaşayan kişiler için tavsiyem; onlara karantina süreci olmasa neler yapacaklarsa yapmaya devam etmeleridir.

 Eşimin ateşe özellikle öğleden sonra saat 16:00 civarında yükselmeye başlıyor ve sabaha karşı 05.00- 06:00’ya kadar ateş düşürücülere rağmen yükseliyordu. Ateş düşürücüleri çift tablet kullandık, ancak buna rağmen 38,5’dan 37,5 dereceye iniyordu. Ateşin COVID-19'da inatçı olması, maalesef "sitokin fırtınası" adı verilen "vücudun virüse aşırı bağışıklık yanıtı" vermesinden kaynaklanıyor ve gerçekten çok yıpratıcı bir süreç yaşamanıza neden oluyor. Ateşi yükseldiğinde vakit geçmek bilmiyordu.  Sık sık duşa girmesi gerekti. Ateş ölçer derece, parmak saturasyon probu bizimle birlikte ev içerisinde yer değiştiriyordu. Temmuz ayında olduğumuz için hava çok sıcak olması nedeniyle, klimayı kullandık. Klima salonda çalışıyor ve kapısını açık bıraktık. Tüm evde doğal bir ısı düşüşünü sağlamaya çalıştık.

 Eşimin ateşi yükseldiğinde özellikle sırtında hassasiyet olduğunu fark ettim.  Yüzeyel bir dokunuşta aşırı tepki veriyordu, hassasiyeti çok fazlaydı. yine covid-19’un pozitif olduğu 3. günde ben de pelvisin üç üst kısmında bıçak hattı gibi keskin bir bel ağrısı hissettim. Koku duyumun kaybolduğunu  yine bu gün de fark ettim. Mesela kahve kavanozunun kapağını açtığımda kahveyi kokladım da çok yoğun hissettiğim kahve kokusunu alamıyordum. Mentol kokusu içeren şeker ya da wicks gibi ürünlerin kokularını da almıyordum. Sabah uyandığımda boğazımda kuruluk ve ağrı tarzında bir şey hissettim. bunun için özellikle  antivirüs boğaz pastili kullandık. Eşimin ateşi yükseldiği zaman nadiren öksürükleri oluyordu. Bende belirgin bir şekilde halsizlik vardı. Mart ayından beri evin temizliğine yardımcı bir personel alamıyordum buna bağlı olarak evi elektrikli süpürge ile süpürme ve vileda yapma işlerinde çok zorlandım.  Bir odayı temizlediğim de ikinci bir odayı temizleyecek halim olmuyordu.  Mutlaka oturup, dinlenip, ondan sonra tekrar temizleme işlemini devam ediyordum. Ortalama 4 saatte yapabileceğim bir işi 2 güne yaymak zorunda kaldığımı söyleyebilirim. Eşim arabada unuttuğu bir dosyayı almak için aşağı indiğinde 2 kat merdiveni çıktığında nefes nefese kalmış olduğunu ve konuşamayacak kadar sıkıştığını görmüş olduk. Kardiopulmoner enduransımızda belirgin azalma olduğunu gözlemleyebiliyordum.

Testi Perşembe günü yapmıştık ve cuma günü memleketimize doğru yola çıkacaktık evden gideceğimiz için de evde herhangi bir gıda ürünü bırakmamaya çalışmıştık kısaca buzdolabı Tam takır kuru bakırdı. alışverişi nasıl yapabileceğimizi düşünürken, sağ olsun dostlarımız alışverişlerimizi yapabileceklerini de söylediler.  Hiçbir şekilde ne onları yormak,  ne de riske atmak istememiştik. Market zincirlerinden bir tanesinin internet sitesine girerek tüm siparişimizi verdik ve taahhüt ettikleri saat aralığında siparişlerimiz tamamı teslim edildi. Siparişlerin not kısmına karantinada olduğumuzu belirtmiştik, başkalarında riske atmak istemiyorduk. Eczaneyi de aradığım zaman gerekli olan ilaçları en hızlı şekilde getirdiler. Kısaca evde karantina döneminde hiçbir şekilde bir mahrumiyet yaşamıyoruz. Bu da en güzel kısım; ne başkasına muhtaç alıyorsunuz nede yoksunluk yaşıyorsunuz. Sistemi çok güzel kurduklarını fark ettim. Şu an tekrar evdeki eksik olan ihtiyaç listesini oluşturuyorum. Muhtemelen bugün ya da yarın tekrar siparişlerimi vereceğim. Siparişlerimin evime gelecek olması, stres seviyenizde doğal olarak azaltmış oluyor.

4 Temmuz öğlen saatlerinde sınıf arkadaşım aradı. Beni başka bir sebeple aramıştı ve konuşmamımızın akışında  covidin pozitif olduğunu söyleyince o da şaşırdı ve bana bazı tavsiyelerde bulundu. Sağ olsun özellikle kefir tüketme mi hatırlattı. Hemen  deepfrize yerleştirdiğim kefir mayamı tekrar çözerek, hergün düzenli olarak kefir mayalamaya ve içmeye başladık. Özellikle eşim ilk kefir tüketiminden sonra (tesadüf olabilir)kendini daha iyi hissettiğini ifade etti o günden bugüne dek düzenli olarak kefir mayalıyor ve tüketiyoruz. Bu hastalık sürecini yaşayan ya da yaşamayan herkese özellikle evde mayaladıkları kefiri tüketmelerini tavsiye ediyorum. Kefirin haricinde C vitamini ve çinko içeren takviyeler de kullandık. Özellikle taze yemekler yapmaya ve tüketmeye çalıştık. Dışarıdan sipariş vermemeyi tercih ettik. Meyve ve sebze tüketiminizi arttırdık ve tabii ki bol su içiyoruz.

 4 Temmuz cumartesi akşamı uzun yıllardır tanıdığım ama çok da samimiyetim olmayan bir arkadaşım tarafından telefon ile arandım. Arkadaşım testimizin pozitif çıktığını öğrenmiş olduğunu belirtti ve sağ olsun geçmiş olsun dileklerini iletti. Ancak konuşma esnasında bana söylediği şu cümle beni alaşağı etti. “ İlknur senin nefesin mi sıkıştı, sanki solunum sıkıntın var gibi” dedi. Ben bir an durdum, dondum ve kendimi yokladıktan sonra  “yo gayet iyiyim.” dedim ve konuşmamıza devam ettim.  Arkadaşım istemeden de olsa söylediği cümle ile olumsuz olasılıkların zihninde dolaşmasına neden oldu. Kendi kendime olasılıkları göz önünden geçirdim ve hayata karşı her zaman pozitif bakan biri olarak bunların bende olmadığını ve olmayacağına inanmaya karar verdim. Hasta olduğunu öğrenmiş akut kriz durumu yaşayan ve yeni gelişen durumunu kabullenememiş olan  kişiye destek olmak için olumlu cümleleri kullanmak önemlidir. Kısaca bardağın dolu tarafını göstermeliyiz.    Özellikle hassas dönemden geçen  kişilerin olumlu düşünen, olumlu kişiliğe sahip olan bireylerle görüşmesinde fayda olduğunu görüyorum. Olumsuzluklar zincirlerini önümüze seren, şu da olabilir, bu da olabilir, ay böyle misin? diyen ve sizden çok panikleyen kişilerle görüşmek sadece sizin kortizol seviyenizi yükseltir. İyileşme hızınızı azaltır. Günde ortalama 20 telefon görüşmesi yapıyorum bu 20 telefon görüşmesinde ki konuştuğum tüm arkadaşlarımın bana destek olduğunu canı gönülden hissediyorum. İyi ki hayatımda varsınız…


 Sanırım bugünlük yeter, yarın yine görüşmek üzere…


Yorumlar

  1. Günaydın İlknur hanım,
    Kadınlar gününüzü tebrik ediyorum. 
    Her ne kadar bir gün olarak kutlanıyor olsa da, siz kadınlar, yılın her ayı, her günü, her saati, her saniyesi, her anı başımızın tacısınız. Hayatımızın anlamı sizlersiniz.
    Sizler bize can veren hayat kaynağımız, aldığımız nefes, atan kalbimiz ve gözümüzün nurusunuz. Sizler Allah’ın yarattığı en güzel şeysiniz. Ancak sizinle birlikte bu dünya yaşanılabilir bir yer oluyor. Siz olmadan cehennemden bir farkı kalmaz. Siz olmadan yaşamanın hiçbir anlamı kalmaz. Varlığınız ve o güzel dünyalarınızı bizlerle paylaştığınız için minnettarız.
    İyi ki varsınız.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

FİZYOTERAPİ MESLEĞİ HAKKINDA

Fizyoterapist  :Sağlıklı bireyin yaralanmasının önlenmesinde/sağlık durumunun devamlılığının korunmasında,yaşam kalitesinin ve süresinin uzatılmasında önleyici ve koruyucu rehabilitasyonu sağlayan;her türlü yaralanma yada hastalık sonrasında ortaya çıkan hareket bozukluklarında,yaşlılıkta ağrı ve fonksiyon bozukluklarında,fizyoterapiye özel değerlendirme ve tedavi yöntemlerini planlayan ve uygulayan,sağlık ve yaşam kalitesini arttıran uzman sağlık çalışanıdır.   Fizyoterapi mesleğinin   tarihçesi modern anlamda 19 y.y.'da İngiltere ve ABD'de,poliomyelit hastalığı ve I. Dünya Savaşı sonrasında başlamıştır. Dünyada yaklaşık 100 yıllık ,ülkemizde de 50 yıllık bir geçmişi vardır. Türkiye’de fizyoterapistlik mesleği, ilk kez Hacettepe Üniversitesi’nde başlamıştır. Onursal Rektör Prof. Dr. İhsan Doğramacı tarafından (Hacettepe Tıp Fakültesinden önce kurulmuştur. ) Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu’nun 1961 yılında kurulması ile

PANDEMİ: TOPLUMSAL VE BİREYSEL SARSINTI

                                                                                                            ( 29 Mayıs 2020) PANDEMİ: TOPLUMSAL VE BİREYSEL SARSINTI Bir ülkede meydana gelen bir afet sadece o bölgeyi ve o ülke insanlarını değil, aslında dolaylı olarak tüm dünyayı etkisi altına almaktadır. Çin’in Wuhan Şehrinde başlayan ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yeni bir hastalık olarak sınıflandırılarak, 30 Ocak 2020'de   Covid -19 salgınının “ Uluslararası Öneme Sahip bir Halk Sağlığı Acil Durumu oluşturduğunu ilan etti. 11 Mart 2020'de Covid-19 bir pandemi olarak tüm dünyada kategorizasyonu kabul edildi. Çin’in sınır kapılarını kapatmaması ve seyahatleri engellememesi nedeniyle diğer ülkelere de sıçramasının önüne geçilemedi. Bu salgının ülkeler arası seyahat ile bulaşıcılığı ülkeden ülkeye yayıldı. (Ülkeler ekonomik ve politik kaygıları nedeniyle pandeminin başlangıcını ve önemini yeterince ciddiye almayarak, ülkelerinde de bu virüsün hızla

FİZYOTERAPİ MESLEĞİ HAKKINDA

Sevgili üniversite adayları Büyük emeklerle hazırlandığınız üniversiteye giriş sınav sonucunuz artık elinizde... Hepinizi gösterdiğiniz başarı ve sabırla çalışma azminizden dolayı kutluyoruz. Umuyoruz ki gün gelecek aynı azimle çalışarak hayal ettiğiniz hedeflerinize ulaşmış bulacaksınız kendinizi. Bazen bu yol hiç ummadığınız bir yol da olsa... Heryıl sayısı hızla artan fizyoterapistler, bu yıl 67 üniversitede yetiştirilecekler. Size bu konuda bir kılavuz olabilmesi amacıyla hazırladığımız üniversitelerin fizyoterapi ve rehabilitasyon bilgilerini vermek istiyoruz. Köklü, öğretim elemanı kadrosu yüksek ve deneyimli, bünyesinde hastanesi ve staj olanakları bulunan bölümlerimizi tercih etmenizi tavsiye ediyoruz. Bu bölümlerin web sayfalarını mutlaka inceleyin. Yolunuz açık, başarılarınız daim olsun. Fizyoterapist   :Sağlıklı bireyin yaralanmasının önlenmesinde/sağlık durumunun devamlılığının korunmasında,yaşam kalitesinin ve süresinin uzatılmasında önleyici ve koru